İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan elementtir. Kemikler, dişler kalsiyum depolarıdır. Kalsiyum, kemiklerin ve dişlerin korunması için temel elementtir. Eksikliği, kemiklerde kırılmaya yatkın poröz bir yapı (osteoporosis) oluşturur. Kalsiyum ayrıca kasların ve sinir sisteminin fonksiyonlarına, kalp ritmine, düşük tansiyona yardımcı olur. Vitamin D, kalsiyum alımına yardımcı olur. Genel olarak magnezyum ile birlikte kullanılır.

Kalsiyum’un alımına yardımcı olur. Magnezyum eksikliği kalpte ritim bozuklukları, damarlarda problemler, kaslarda spazm, huzursuzluk, migren ile kendisini gösterir. Eksikliği, diyabet, yüksek tansiyon ve osteoporosis üzerinde ters etki yapar. Magnezyum ile vitamin B2, vitamin B6’nın vücutta alımını artırır.

Kemiklerin sağlamlığı için kalsiyum ve magnezyum kadar olmamakla beraber önem taşır. Enzimler yardımıyla enerjinin serbest bırakılmasına (karbonhidratlar) yardımcı olur. Beyin hücreleri için antioksidan özellikli koruyucudur. Kas hareketleri (yürüme, koşma, oturma, ayağa kalkma vb.) için gereklidir.

Sağlam kemik ve dişler için kalsiyumun fosfora gereksinimi vardır. Hücre onarımı için temel mineraldir. Enerji elde etmek için yağ ve karbonhidratların vücutta besleyici özellikler kazanmasını sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve hücrelerimizdeki sıvı ortamının uygun seviyede olmasını destekler.

Beynin yetersiz kanla beslenme riskini azaltır. Tansiyonun düşürülmesine yardımcı olur. Kaslardaki krampları önemli ölçüde önler.

Demir eksikliği, bilinen en eski ve en büyük mineral eksikliğidir. Demir, kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve oksijeni hücrelere taşıyan hemoglobinin yapısında bulunur. Enerji metabolizmasının temel taşlarından bir tanesidir. Diğer taraftan bağışıklık sisteminin gücüne ve aldığımız gıdalardan enerjinin üretilmesine yardımcı olur. vitamin C’nin, demirin alımına pozitif etkisi vardır.

Demir’in metabolize edilmesinde önemli rol oynar. Eksikliği, beyin ve sinir hücrelerinde gelişim bozukluklarına, poröz kemik yapısına, anemiye, saçlarda dökülmeye, sinir kılıflarında ve kalpte harabiyetlere neden olur. Fetüste eksikliği, gelişme bozukluklarına, anemiye, kırılgan kemiklere, beyin hasarlarına neden olur. Kalp hastalıklarına, yüksek kolesterole ve osteoporosise etkisi araştırılmaktadır.

Vücudun enerji oluşturmasını sağlayan ve metabolizmayı düzenleyen tiroit bezi tarafından son derece küçük miktarlarda kullanılır. Eksikliği, vücutta enerji düşüklüğüne, ellerde ve ayaklarda soğumaya, düşünce yapısında tembelliğe, hafızada hatalara ve seksüel problemlere neden olur.

İnsulin ile birlikte kan şekeri (glikoz) seviyesini düzenler. Erişkinliğin başlangıcında görülen diabetin kontrolünde, zararlı kolesterolün düşürülmesinde rol oynar.

Yapılan araştırmalarda selenyumun birçok kanser türüne karşı vücudumuzu korumada rol oynadığı görülmüştür. Bu mineral, vitamin E ile birlikte yüksek antioksidan etki gösterir ve hücre zararlarını korur. Ağır metallere karşı bağışıklık sistemini uyarır.

Erkek seks organlarının gelişimine ve fonksiyonel yapısına (bilhassa prostat) yardımcı olur. Hormon metabolizmasında, üreme yeteneğinde, sperm oluşumu ve hareketliliğinde, vücudun gelişiminde rol oynar. Bağışıklık sisteminin gelişimi, yaraların iyileşme süresinin hızlanması, serbest radikallere karşı antioksidan özelliği ile hücreleri koruması çinkonun diğer özellikleridir. Son araştırmalar gluconat türü çinko bileşiklerinin gribal enfeksiyonlara karşı koruyucu özellik taşıdığını göstermektedir. İnsülin bağımlısı diyabet hastalarında glikoz seviyelerinin çinko düşüklüğü ile ilişkisi görülmüştür.

Vücudun sıvı sisteminin dengesini sağlayan önemli minerallerden bir tanesidir. Sinirlerin ve kasların işlevsel yapısı için gereklidir.